I can wait to love in heaven.
- Cennette sevmek için bekleyebilirim.
Tom and Mary were a match made in heaven.
- Tom ve Mary cennette yapılan bir eşti.
The United States is a paradise for almost every kind of sports, thanks to its wonderfully varied climate.
- Harika değişik iklimleri sayesinde, Amerika Birleşik Devletleri, hemen hemen her türlü spor için bir cennettir.
The island is a paradise for children.
- Ada çocuklar için bir cennet.
John said that the kingdom of heaven was near.
- Yahya, cennet krallığının yakında olduğunu söyledi.
Sami and Layla had an idyllic life.
- Sami ve Leyla cennet gibi bir hayat yaşadılar.