Tom hakkında söyleyecek berbat bir şeydi.
- That was a horrible thing to say about Tom.
Tom çocuklarına karşı berbattı.
- Tom was horrible with children.
Tom kötü bir şey olmak üzere olduğu hissini atlatamadı.
- Tom couldn't shake the feeling that something horrible was about to happen.
Sen kötü bir insan değilsin.
- You're not a horrible person.
O, merdivenin tepesinde korkunç bir yüz gördü.
- He saw a horrible face at the top of the stairs.
Kalabalık meydanda korkunç bir şey oldu.
- Something horrible happened in the busy square.