Sizi rahatsız etmediğimi umuyorum.
- I hope I'm not disturbing you.
Rahatsız etme korkusuyla sizi aramadım.
- I didn't call on you for fear of disturbing you.
Az önce rahatsız edici bir söylenti duydum.
- I've just heard a disturbing rumor.
Bu çok rahatsız edici.
- This is very disturbing.
Ben onu huzur bozucu buldum.
- I found it disturbing.
Gürültü beni rahatsız ediyor.
- The noise is disturbing me.
Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı..
- They are talking loudly when they know they are disturbing others.
Sizi rahatsız etmediğimi umuyorum.
- I hope I'm not disturbing you.
Rahatsız etme korkusuyla sizi aramadım.
- I didn't call on you for fear of disturbing you.