Bunu merak uyandırıcı bulacaksın.
- You'll find this intriguing.
Tom'u merak uyandırıcı buluyorum.
- I find Tom intriguing.
O ilgi çekici görünüyor.
- That sounds intriguing.
Canlı yenilme düşüncesi korkutucu ve ilgi çekici.
- The thought of being eaten alive was both frightening and intriguing.