Film karışık eleştiriler aldı.
- The movie received mixed reviews.
Bu konuda karışık duygularım var.
- I have mixed feelings about this.
Tom'un karmaşık duyguları vardı.
- Tom had mixed feelings.
Sovyetler Birliği ve Batılı Müttefikler arasındaki ilişkiler karmaşıktı.
- Relations between the Soviet Union and the western Allies were mixed.
Ben onların entegre devrelerini programlamıyorum.
- I do not program their integrated circuits.
Fotolitografi entegre devreler yapmak için kullanılır.
- Photolithography is used to make integrated circuits.