الإنجليزية - التركية
تعريف cause to be numb, make insensitive (to pain), anesthetize في الإنجليزية التركية القاموس.
- cause to be
- neden olmak
- cause to be
- neden ol
- numb
- {f} uyuştur
Birçok ülkenin uyuşturuculara karşı sıkı yasaları vardır.
-A number of countries have strict laws against drugs.
Bir buz paketi acıyı uyuşturacaktır.
-An ice pack will numb the pain.
- numb
- uyuşturmak
- numb
- uyuşuk
- numb
- uyuşuk,v.uyuştur: adj.duygusuz
- numb
- {s} hissiz
- numb
- {f} duygusuzlaştırmak
- numb
- numbly hissizce
- numb
- {f} hissizleştirmek
- numb
- (sıfat) uyuşmuş, hissiz, uyuşuk, donakalmış, duygusuz
- numb
- {s} uyuşmuş
Ellerim soğuktan uyuşmuş.
-My hands are numb from the cold.
Yüzücüler soğuktan uyuşmuştu.
-The swimmers were numb with cold.
- numb
- numbness duygusuzluk
- numb
- uyuşukluk vermek
- numb
- {f} dondurmak
- numb
- {s} duygusuz
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف cause to be numb, make insensitive (to pain), anesthetize في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {f} numb
cause to be numb, make insensitive (to pain), anesthetize
الواصلة
cause to be numb, make in·sen·si·tive (to pain), an·es·the·tizeالنطق
Resimler
المفضلات