Sen tuzağa düşmüşsün. Teslim ol!
- You're trapped. Surrender!
Leyla kendini tamamen tuzağa düşmüş hissetti.
- Layla felt completely trapped.
Geleceği olmayan bir işte tuzağa düşürülmüştü.
- He was trapped in a dead-end job.
Arabada tuzağa düşürülmüş biri var.
- There's someone trapped in the car.
Onlar tilkiyi tuzağa düşürdüler.
- They trapped the fox.
Tom üç gündür mağarada tuzağa düşürüldü.
- Tom was trapped in the cave for three days.
Tom kapana kısılmış hissediyor.
- Tom is feeling trapped.
Tom kapana kısılmış gibi görünüyor.
- Tom looks like he's trapped.