careful, wary

listen to the pronunciation of careful, wary
الإنجليزية - التركية

تعريف careful, wary في الإنجليزية التركية القاموس.

cautious
{s} ihtiyatlı

Tom son derece ihtiyatlı. - Tom is extremely cautious.

Tom Mary'nin gereksiz yere ihtiyatlı olduğunu düşünüyor. - Tom thinks that Mary is being unnecessarily cautious.

cautious
{s} tedbirli

Çok tedbirli olduğumu düşünüyor musun? - Do you think I'm being too cautious?

Biz tedbirli davranıyoruz. - We're being cautious.

cautious
müdebbir
cautious
dikkatli

Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar. - At last, they began to count down cautiously.

Tom dikkatli bir şekilde taşındı. - Tom moved cautiously.

cautious
önemli
cautious
sakıngan

Yeni bir şey denemeyecek kadar sakıngan. - He is too cautious to try anything new.

cautious
{s} sakınan
cautious
cautiously ihtiyatla cautiousness ihtiyatlılık
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} cautious
hoful
careful, wary
المفضلات