captain of a ship

listen to the pronunciation of captain of a ship
الإنجليزية - التركية
süvari
owner
sahip

Birçok köpek sahipleri köpeklerini sadece günde bir kez beslerler. - Many dog owners only feed their dogs once a day.

Bazı köpek sahipleri köpeklerini balıkla beslemenin uygun olup olmadığını merak ediyorlar. - Some dog owners wonder if it's OK to feed their dogs fish.

owner
mal sahibi

Ben telefonda mal sahibi ile konuşuyorken Polis çekilmiş silahları ile geldi. - Cops came with guns drawn, as I was talking to the owner on the phone.

Mal sahibi mağazanın üstünde yaşıyor. - The owner lives above the store.

owner
yapı sahibi
owner
(Kanun) mutasarrıf
owner
(Askeri) donatan
owner
(Bilgisayar) sahibi

Kitabı masaya geri koysan iyi olur, zira sahibi oraya geri dönecek. - You had better put the book back on the desk, for the owner will come back there.

Tom TV'yi evin önceki sahibinin çatıya monte ettiği antene bağladı. - Tom connected the TV to the antenna that the previous owner of his house had mounted on the roof.

owner
sahip mal sahibi
owner
sahip Sahibi
owner
{i} sahip, iye, malik
owner
ownership mülkiyet
owner
(Nükleer Bilimler) kurucu
owner
{i} kiraya veren
owner
sahiplik

ABD'deki silah sahiplik oranı, dünyanın en yükseğidir. - The U.S. gun ownership rate is the highest in the world.

owner
owneroccupied ing sahibinin oturduğu
الإنجليزية - الإنجليزية
owner
captain of ship
sea captain
captain of the ship
leader of a ship, master of a ship
of a ship
tophamper
captain of a ship

    الواصلة

    cap·tain of a ship

    التركية النطق

    käptın ıv ı şîp

    النطق

    /ˈkaptən əv ə ˈsʜəp/ /ˈkæptən əv ə ˈʃɪp/
المفضلات