Sanırım sonunda Tom Mary'nin gerçekten ondan hoşlanmadığını anlayacak.
- I imagine that Tom will eventually figure out that Mary doesn't really like him.
Onun ne demek istediğini anlayamadım.
- I couldn't figure out what he meant.
Figure it out, that's what I'm paying you for - Bir youlunu bulun, size bu yüzden para ödüyorum.
Tom hâlâ bir yolunu bulmaya çalışıyor.
- Tom is still trying to figure it out.
Tom bir yolunu bulacak.
- Tom is going to figure it out.
Tom'un parasını nereye sakladığını çözmek zorundayız.
- We have to figure out where Tom hid his money.
Tom, sorunu çözmek için bir yol bulmaya çalışıyor.
- Tom is trying to figure out a way to solve the problem.
Bunun bize kaça mal olacağını hesaplamak zorundayız.
- We have to figure out how much it's going to cost us.
Maliyeti hesaplamak kolay değil.
- It's not easy to figure out the cost.
Tom'un ne istediğini anlamak zor.
- It's hard to figure out what Tom wants.
Tom'un ne söylemeye çalıştığını anlamak zordu.
- It was hard to figure out what Tom was trying to say.