O mezarda kimin gömülü olduğunu merak ediyorum.
- I wonder who's buried in that tomb.
Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum.
- I hear it's buried under all that snow.
Onların Park caddesindeki bir evin bodrumunda gömülmüş bir iskelet bulduklarını duydum.
- I heard they found a skeleton buried in the basement of a house on Park Street.
Sami arka bahçesinde gömülmüş bir ceset buldu.
- Sami found a body buried in his backyard.
Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried next to her.
Nasıl gömülmek istediğini yazdı.
- He wrote how he wished to be buried.
Buraya altın barlarını kim gömdü.
- Who buried the gold bars here?
Onlar onu mezarına gömdüler.
- They buried him in his grave.