O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
- She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.
Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.
Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- I called a cab, because it was raining.
Chris'i sevmiyorum çünkü o çok kaba ve duyarsız.
- I dislike Chris because he is very rude and insensitive.
Yağmur yüzünden gelemedim.
- I couldn't come because of the rain.
Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti.
- The coach called off the game because many of the players were down with the flu.