Küçük çocuk kazara bardağı kırdı.
- The little boy accidentally broke the glass.
Tom kazara kendini havaya uçurdu.
- Tom blew himself up accidentally.
Bu keşif tesadüfen yapıldı.
- This discovery was made accidentally.
Tom yanlışlıkla biraz fare zehiri içti.
- Tom accidentally ate some rat poison.
Tom yanlışlıkla ayağına bastığı için Mary'den özür diledi.
- Tom apologized to Mary for accidentally stepping on her foot.
Bir çift rastlantı sonucu Kaliforniya'da 1400 tane altın sikke buldu.
- A couple accidentally discovered a treasure of 1400 gold coins in California.