bursche

listen to the pronunciation of bursche
ألمانية - التركية
n {'burşı} r oğlan, genç; herif
n. r. 'burşı oğlan, genç; herif
seyis yamağı
delikanl
الإنجليزية - التركية

تعريف bursche في الإنجليزية التركية القاموس.

bloke
(Argo) arkadaş
bloke
herif

Şu herife hiç tahammül edemiyorum. - I can't stand that bloke.

bloke
adam
bub
kardeş
lad
genç erkek
bloke
{i} herifçioğlu (Argo)
bloke
adam/arkadaş
bloke
i., İng., k.dili. adam, arkadaş
bub
dili kardeş
bub
ulan
gossoon
{i} delikanlı [İrl.]
gossoon
{i} genç [İrl.]
gossoon
(isim) delikanlı [İrl.], genç [İrl.]
gossoon
delikanlı genç
lad
{i} adam

Genç adam yaşlı kadının yiyeceklerini arabasına yüklemesine yardımcı oldu. - The young man helped the old lady load the groceries into her car.

Genç bayanın adamdan daha az meyvesi var. - The young lady has less fruit than the man.

lad
{i} delikanlı

Delikanlı Tom'un üzerine abandı ve kulağına bağırdı. - The lad leaned over and shouted into Tom's ear.

Onun erkek arkadaşı hoş bir delikanlı. - Her boyfriend's a nice lad.