burnu

listen to the pronunciation of burnu
الإنجليزية - التركية
burun
التركية - التركية

تعريف burnu في التركية التركية القاموس.

burnu büyük
Kibirli (kimse)
KEREMPE BURNU
(Osmanlı Dönemi) Batı Karadeniz kıyısında Cide Kazasının sınırları içinde kalan kara çıkıntısı
التركية - الإنجليزية

تعريف burnu في التركية الإنجليزية القاموس.

burnu akan kimse
runny nose
burnu bile kanamamış
unscathed
burnu ile eşelemek
root
burnu akmak
run
burnu açık
peep toe
burnu büyük
conceited
burnu büyük
supercilious
burnu büyük
(deyim) high-hat
burnu büyük
(deyim) stuck-up
burnu büyük
arrogant
burnu büyük
haughty
burnu büyümek
become conceited
burnu havada
(deyim) nose-in-the-air
burnu havada
arrogant
burnu havada
smart ass
burnu havada
conceited
burnu havada olmak
too big for one's boots
burnu havada olmak
(deyim) have one's nose in the air
burnu havada olmak
give oneself airs
burnu havada olmak
be too big for one's boots
burnu kanamak
have a nosebleed
burnu akma
the snuffles
burnu akmak
Have the snuffles, drivel
burnu Kaf dağında olmak
to be too big for one's boots
burnu akmak
have the snuffles
burnu akmak
drivel
burnu akmak
(sb's nose) to run
burnu ağır uçak
(Askeri) nose heavy
burnu bile kanamadan
with a whole skin
burnu bile kanamadan
in a whole skin
burnu bile kanamadan kurtulmak
escape uninjured
burnu bile kanamadan kurtulmak
escape unhurt
burnu bile kanamadan kurtulmak
escape unharmed
burnu bir tarafa çevrili
(Havacılık) headed into
burnu büyük
haughty, conceited, supercilious
burnu büyük olmak
(deyim) think one is the bee's knees
burnu büyümek
to become conceited, to have a swollen head, to get too big for one's boots
burnu havada
very conceited
burnu havada
cocky
burnu havada
sniffy
burnu havada
conceited, arrogant, cocky, snooty, bumptious
burnu havada
stuck up

Tom is very stuck up. - Tom'un çok burnu havada.

burnu havada bir şekilde
arrogantly
burnu havada olma durumu
prissiness
burnu havada olmak
to be too big for one's boots
burnu havada olmak
cock up the nose
burnu havalarda
high the instep
burnu ile dürtmek
nuzzle
burnu içeri gelecek şekilde
(Havacılık) nose-in
burnu kaf dağında olmak
(deyim) think one is the bee's knees
burnu kanamak
to have a nosebleed
burnu sürtülmek
eat humble pie
burnu sürtülmek
to eat humble pie
burnu tıkalı olmak
have a stuffy nose
burnu tıkanmak
have a stuffy nose
burnu tıkanmak
(sb's nose) to become stuffy
burnu tıkanmak
become stuffy
burnu yarık flap
(Havacılık) nose split flap
burnu üzerine dikilmek
nose over
burnu üzerine çakılmak
nose over
buji yalıtkanı burnu
(Otomotiv) insulator tip
Ümit burnu
the Cape

They passed the Cape of Good Hope. - Onlar Ümit Burnu'nu geçtiler.

Ümit Burnu
the Cape of Good Hope

They passed the Cape of Good Hope. - Onlar Ümit Burnu'nu geçtiler.

mandal burnu  
(Tekstil) pawl
burnu havada
too big for one's boots
basamak burnu
nosing
boksör burnu
pug nose
boynuz burnu akıntısı
(Denizbilim) cape horn current
burnu akmak
{f} snivel
burnu havada
stuckup
hayvan burnu
muzzle
hayvan burnu
(Denizbilim) snout
kap burnu
horn
kılavuzu karga olanın burnu boktan kalkmaz/kurtulmaz/çıkmaz
(Atasözü) If you fall under the influence of a bad person, you'll always be getting into trouble
mandal burnu
pawl bit
mum burnu
the burnt end of a candlewick, snuff
uçak burnu
nose
Ümit burnu
Cape of Good Hope

They passed the Cape of Good Hope. - Onlar Ümit Burnu'nu geçtiler.

çorap burnu
toe