My book is floating about here somewhere but I just can't find it.
- Kitabım buralarda bir yerde ama üstüne varamıyorum.
His house is somewhere about here.
- Onun evi buralarda bir yerde.
Tom's opinions don't carry much weight around here.
- Tom'un fikirlerinin buralarda fazla ağırlığı yoktur.
It's getting dark early around here. The sun seems to drop like a rock when autumn rolls around.
- Buralarda hava erken kararıyor.Sonbahar zamanı geldiğinde güneş bir kaya gibi düşüyor gibi görünüyor.
Come over here and join us.
- Buraya gel ve bize katıl.
You can get a better look over here.
- Burada daha iyi bakabilirsin.