التركية - الإنجليزية
تعريف buralı في التركية الإنجليزية القاموس.
- native of this place
- bura
- this place
- bura
- over here
You can get a better look over here.
-Burada daha iyi bakabilirsin.
Come over here and help me.
-Buraya gel ve bana yardım et.
- bura
- this spot
- bura
- this place, this spot
- şuralı buralı
- (people) from hither and yon, from here and there
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف buralı في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- bura
- a Chadic language spoken south of Lake Chad
- bura
- vi (with indirect object or no + irr ): to ask
- bura
- British Urban Regeneration Association
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف buralı في التركية التركية القاموس.
- Bu memleketli, bu yerin halkından olan kimse
- BURA
- (Osmanlı Dönemi) Bak: Bevr
- bura
- Bu yer: "Eskiden buranın, şişman bir valisi vardı."- M. Ş. Esendal
- bura
- Kalma ve çıkma durumlarında orta hecenin düştüğü ve burda, burdan biçimlerinin kullanıldığı da görülür
- bura
- Bu yer
- şuralı buralı
- Türlü yerlerden olan