I found the book very interesting.
- Kitabı çok enteresan buldum.
Scientists haven't found a cure for cancer yet.
- Bilim adamları henüz kanser için bir çare bulmadılar.
Finding her office was easy.
- Onun bürosunu bulmak kolaydı.
I had great difficulty in finding my ticket at the station.
- İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım.
Where can you find the closest store?
- En yakın mağazayı nerede bulabilirsin?
Ann can't find a job.
- Ann, bir iş bulamıyor.
He contrived a means of speaking to Nancy privately.
- O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.
He contrived a means of speaking to Nancy privately.
- O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.
The police detective found a bloody knife.
- Polis dedektifi kanlı bir bıçak buldu.
The detectives found no other evidence.
- Dedektifler başka kanıt bulmadı.