İnşaat malzemeleri şimdi pahalıdır.
- Building materials are expensive now.
Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.
- Wooden buildings catch fire easily.
Araba, binanın önüne park edildi.
- The car is parked in front of the building.
Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
- A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
Bu araçlar bir ev inşa etmek için kullanılır.
- These tools are used for building a house.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
- The money was appropriated for building the gymnasium.
Onlar bir ev yapıyorlar.
- They are building a house.
O yürürken onun beyni yüzlerce harika şeyler planlamakla, yüzlerce hayaller kurmakla meşguldü.
- As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.
Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
- They built a safe building for earthquakes.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Tom bu apartmanın üçüncü katında yaşar.
- Tom lives on the third floor of this apartment building.
Tom şimdi yaşadığım aynı apartman dairesinde yaşardı.
- Tom used to live in the same apartment building as I do now.
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
- So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Sanırım evimizi yapmayı bitirmek bir yıldan daha fazla alacaktır.
- I think it'll take more than a year to finish building our house.
Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.
- They spent six months building the house.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Onun planı o nehir üzerinde bir köprü inşa etmektir.
- His plan is to build a bridge over that river.
Ben bir şantiyede çalışıyorum.
- I work on a building site.
Şantiyelerde, baretler her zaman takılmalıdır.
- On building sites, hard hats must be worn at all times.
Ben bir inşaat alanında çalışıyorum.
- I work on a building site.
Almanya'da bir inşaat alanında II. Dünya savaşı zamanından bir bomba patladı, en azından bir kişi öldü.
- A bomb from the time of World War II has exploded at a building site in Germany, killing at least one person.
Kulenin inşa edilmesinde yıllar harcandı.
- Many years have been spent in building the tower.
Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
- They built a safe building for earthquakes.
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
- So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
- Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
Yeni başkan ordu kurmak istiyor.
- The new president wants to build up the army.
Bu fabrikayı kurmak, uzun bir zamana ve bir sürü paraya mal oldu.
- It took a long time and a lot of money to build this factory.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor.
- We need to build an app.
Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.
- Antennas should be placed on the highest part of the building, preferably.
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
- The money was appropriated for building the gymnasium.
Bina yapım aşamasındadır.
- The building is under construction.
İnsan zihnini ve insan davranışlarını inceleyen psikoloji gözlem ve deneylerle bilgi oluşturur.
- Psychology, which studies the human mind and human behavior, builds knowledge by observation and experiments.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
- I want to build up my vocabulary.
Almanya'da bir inşaat alanında II. Dünya savaşı zamanından bir bomba patladı, en azından bir kişi öldü.
- A bomb from the time of World War II has exploded at a building site in Germany, killing at least one person.
Ben bir inşaat alanında çalışıyorum.
- I work on a building site.
Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.
- Wooden buildings catch fire easily.
Tom bu apartmanın üçüncü katında yaşar.
- Tom lives on the third floor of this apartment building.
Tom şimdi yaşadığım aynı apartman dairesinde yaşardı.
- Tom used to live in the same apartment building as I do now.
Babam bir yapı ustasıdır.
- My father is a master builder.
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
- The money was appropriated for building the gymnasium.
Onun planı o nehir üzerinde bir köprü inşa etmektir.
- His plan is to build a bridge over that river.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building his house on it.
My sister lives in that apartment building.
The building of the bridge will be completed in a couple of weeks.
Cells are the building blocks of life.
Rugby players are of sturdy build.
... experiences that are making huge advances towards building ...
... Chrysler building. ...