I can't make it this time.
- Bu sefer onu yapamam.
Tom thinks it would be better not to change dollars into yen at this time.
- Tom bu sefer doları yene çevirmemenin daha iyi olacağını düşünüyor.
I will lend you money just this once.
- Sadece bu sefer sana ödünç para vereceğim.
I'll make an exception just this once.
- Bu seferlik bir istisna yapacağım.
You are as stubborn as a mule! For once, accept that she is right.
- Bir katır kadar inatçısın! Bu sefer onun haklı olduğunu kabul et.