buçuklu

listen to the pronunciation of buçuklu
التركية - الإنجليزية
having halves or fractions
buçuk
half

It took me an hour and a half to get there by car. - Araba ile oraya ulaşmak benim bir buçuk saatimi aldı.

Tom came to Japan eight and a half years ago with his parents. - Tom sekiz buçuk yıl önce ailesiyle birlikte Japonya'ya geldi.

buçuk
and a half

Tom came to Japan eight and a half years ago with his parents. - Tom sekiz buçuk yıl önce ailesiyle birlikte Japonya'ya geldi.

He read for more than two and a half hours. - İki buçuk saatten daha fazla bir süre okudu.

التركية - التركية
Kesirli
buçuk
ve yarım
buçuk
ve yarım: "Üç buçuk senedir ben bu sallantıya şahit oldum."- P. Safa
buçuklu
المفضلات