Başını onun göğsüne yasladı.
- Sie legte ihren Kopf auf seine Brust.
Tom'un annesinin ve kız kardeşinin göğüs kanseri vardı.
- Tom's mother and sister had breast cancer.
Onun küçük göğüsleri var ama umursamıyorum.
- She has small breasts, but I don't mind.
Benim mememde bir yumru var.
- I have a lump in my breast.
Kendi kendine meme muayenesi artık doktorlar tarafından tavsiye edilmemektedir.
- Breast self-examinations are no longer recommended by doctors.
O, halk içinde emzirmeye utanıyor.
- She is embarrassed to breastfeed in public.
O yeterince anne sütü içmiyor.
- She doesn't drink enough breast milk.