Işıl ışıl gülümseyen anne, bebeğine elini uzattı.
- The mother extended her hand to her baby, smiling brightly.
Ay ışıl ışıl parlıyordu.
- The moon was shining brightly.
Ateş parlak bir şekilde yanıyordu.
- The fire was burning brightly.
Ateş parlak bir şekilde yandı.
- The fire burned up brightly.
Ateş parlak bir şekilde yanıyordu.
- The fire was burning brightly.
Bu gece ay parlak bir şekilde parlıyor.
- The moon is shining brightly tonight.
Onun odası aydınlıktı.
- His room was brightly lit.