breasts.

listen to the pronunciation of breasts.
الإنجليزية - التركية

تعريف breasts. في الإنجليزية التركية القاموس.

melon
kavun

Masanın üzerinde bir kavun var. - There is a melon on the table.

Kavunların yarısı yenildi. - Half of the melons were eaten.

pipes
{i} gayda
melon
karpuz

Mary karpuzları kavunlardan daha fazla sever. - Mary likes watermelons more than melons.

melon
bostan
pipes
borular

Su boruları dondu ve sonra patladı. - The water pipes froze and then burst.

Döşemenin altındaki kaçak borular. - Run pipes under the floor.

pipes
su pompası
breasts
memeler

Mary memelerini gösterdi. - Mary showed her breasts.

bristols
meme
melon
{i} kazanç
melon
{i} kâr

Mary karpuzları kavunlardan daha fazla sever. - Mary likes watermelons more than melons.

Kız kardeşim kavun sever ve ben de. - My sister likes melons and so do I.

melon
{i} argo havadan gelen kâr
melon
havadan gelen kâr
melon
cut the melon karı paylaşmak
pipes
(isim) gayda
الإنجليزية - الإنجليزية
maraca
funbags

Bags under the eyes in the morning means you've had funbags knocking your face all night, doesn't it? Eh?.

melons
cans

See.

melon
plural of breast
third-person singular of breast
pipes
bristols
bazookas
twins
knockers
hooters
breasts.
المفضلات