Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.
- Bill was sent to live with his grandparents while his mother studied to become a nurse.
Tom'un annesi Mary'nin yaşadığı caddenin karşısındaki hastanede bir hemşiredir.
- Tom's mother is a nurse at the hospital that's across the street from where Mary lives.
Ben bebeğimi emzirmek zorundayım.
- I have to breast-feed my baby.
Bir kız olarak, Elisa oyuncak bebekleriyle dadı oynamayı severdi.
- As a girl, Elisa loved to play nurse with her dolls.
O, halk içinde emzirmeye utanıyor.
- She is embarrassed to breastfeed in public.
Bütün anneler çocuklarını emzirmeli.
- All moms should breastfeed their children.