Dünya Güneş'in etrafını yaklaşık 365 günde dönüyor.
- Die Erde umkreist die Sonne einmal in ungefähr 365 Tagen.
Güneş enerjisi çevreyi tehdit etmiyor.
- Sonnenenergie ist keine Gefahr für die Umwelt.
Eskiden sarışın ve yanık tenli olduğuna inanamıyorum.
- I cannot believe you used to be blonde and tanned.
Mary'nin hafifçe bronzlaşmış bir cildi var.
- Mary has a slightly tanned skin.
Şu adam çok bronzlaşmış.
- That man is very tanned.
Eskiden sarışın ve yanık tenli olduğuna inanamıyorum.
- I cannot believe you used to be blonde and tanned.
tanned bodies lying on the beach.
We came with the sun, but left with the rain.
- Wir sind mit dem Regen gegangen, aber mit der Sonne angekommen.
If you don't want to put on sunscreen, that's your problem. Just don't come complaining to me when you get a sunburn.
- Wenn du dich nicht mit Sonnencreme eincremen willst, ist das deine Sache. Aber beschwer' dich später nicht bei mir, wenn du Sonnenbrand hast.