تعريف boyun eğmek في التركية الإنجليزية القاموس.
- submit
He would not submit to his fate.
- O ,kaderine boyun eğmek istemez.
I would rather die than submit.
- Boyun eğmektense ölmeyi tercih ederim.
- give in
I always have to give in to him.
- Ben her zaman ona boyun eğmek zorundayım.
She usually has to give in to her big sister.
- O genellikle ablasına boyun eğmek zorunda.
- comply
- bow
I don't want to bow down to him.
- Ona boyun eğmek istemiyorum.
- give way
- (Politika, Siyaset) obey
- indulge
- (Dilbilim) accommodate oneself
- (deyim) knuckle under to
- acquiesce
- succumb
- (Dilbilim) give way to
- agree to
- truckle to
- defer to
- (Dilbilim) give in to
I always have to give in to him.
- Ben her zaman ona boyun eğmek zorundayım.
She usually has to give in to her big sister.
- O genellikle ablasına boyun eğmek zorunda.
- yield
We had to yield to their request.
- Onların ricasına boyun eğmek zorunda kaldık.
- kiss the dust
- sit down under
- resign oneself to
- bow down
I don't want to bow down to him.
- Ona boyun eğmek istemiyorum.
- surrender
- comply with
- truckle
- bend the knee
- bend
- buckle
- to submit, to yield, to truckle to sb, to bite the bullet, to give in (to sb/sth), to knuckle under, to succumb (to sth)
- knuckle down
- knuckle under
- cave
- to submit (to); to humiliate oneself (before)
- buckle under
- conform
- mind
- (deyim) crush into submission
- bow to
- back down
- waver
- come to terms with
- down bow
- knuckle
- boyun eğme
- resignation
- boyun eğme
- submission
- boyun eğme
- compliance
- boyun eğme
- discipline
- boyun eğme
- bending
- boyun eğme
- abidance
- boyun eğme
- subservience
- boyun eğme
- subjection
- boyun eğme
- submittal
- boyun eğme
- subordination
- boyun eğme
- {i} obedience
Don't interpret their silence as obedience.
- Onların sessizliğini boyun eğme olarak algılama.
- boyun eğme
- humility
- boyun eğ
- truckle
- boyun eğme
- bow
The government refuses to bow to public pressure.
- Hükümet kamuoyu baskısına boyun eğmeyi reddediyor.
I don't want to bow down to him.
- Ona boyun eğmek istemiyorum.
- boyun eğme
- indulgence
- boyun eğme
- acquiescence
- boyun eğme
- submit
I would prefer that you didn't submit this.
- Buna boyun eğmemeni tercih ederim.
I was forced to submit to my fate.
- Ben kaderime boyun eğmek için zorlandım.
- boyun eğme
- amenability
- boyun eğme
- duty
- cezaya boyun eğmek
- kiss the rod
- kadere boyun eğmek
- to bow to fate, to bow to the inevitable
- kaderine boyun eğmek
- meet one's doom
- çaresizliğe boyun eğmek
- yield to despair