التركية - الإنجليزية
تعريف boynuz في التركية الإنجليزية القاموس.
- horn
Tom wears horn-rimmed glasses.
-Tom boynuz çerçeveli gözlük takar.
The general took the bull by the horns and saved his army from disaster.
-General boğayı boynuzlarından tuttu ordusunu felaketten kurtardı.
- antler
For some dwellers of ancient China, antlers were probably among the most mysterious and beautiful things in the world.
-Antik Çin'in bazı sakinleri için, boynuzlar muhtemelen dünyanın en gizemli ve güzel şeyleri arasındaydı.
- antenna
- (Mekanik) cam
- bending iron
- kerato
- horn, made of horn
- cupping horn
- horn, trumpet
- horn of animals in the deer family
- antenna (of insects)
- horn; antler
- horn; antler; antenna
- (Tıp) cornu
- (Anatomi) cerato
- boynuz anten
- horn
- boynuz anten
- cornucopia
- boynuz geyik
- antler
- boynuz takmak
- be cuckolded
- boynuz takmak
- cuckolded
- boynuz takmak
- (Argo) cuckold
- boynuz vurmak
- gore
- boynuz çekmek
- cup
- boynuz kulağı geçer
- (Atasözü) Student surpasses the teacher
- boynuz kulağı geçer
- (Atasözü) Student surpasses the master
- boynuz biçimli kap
- cornucopia
- boynuz biçimli süsleme
- cornucopia
- boynuz burnu akıntısı
- (Denizbilim) cape horn current
- boynuz dikmek
- to cuckold
- boynuz dişligiller familyası
- ceratodidae
- boynuz gibi
- corneous
- boynuz gibi
- hornlike
- boynuz gibi yapmak
- horn
- boynuz kesesi
- (Arılık) bursal cornua
- boynuz kesme kaşığı
- (Tarım) dehorning spoon
- boynuz kesme tüpü
- (Tarım) dehorning tube
- boynuz kulağı geçmek
- surpass one's elder
- boynuz kulağı geçmek
- to surpass one's elder
- boynuz maddesinden
- keratose
- boynuz takmak
- to be cuckolded
- boynuz taktırmak
- make a cuckold of
- boynuz taktırmak
- to make a cuckold of
- boynuz tüylerini dökmek
- fray
- boynuz unu
- (Çiftçilik) horn meal
- boynuz vurmak
- to gore
- boynuz çatalı
- tine
- boynuz çekmek
- to cup
- boynuz çerçeveli
- hornrimmed
- çatal boynuz
- antler
- bereket simgesi sayılan meyve vb. dolu boynuz
- cornucopia
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف boynuz في التركية التركية القاموس.
- Bazı hayvanların başında bulunan, tırnaksı bir maddeden, uzun, kıvrık veya çatallı korunma organı
- Bu organdan yapılmış
- Kurşun borudan kol alma işleminde kullanılan demirden yapılmış alet
- Toynaklı memelilerin bir çoğunun başında bulunan, sert maddeden oluşmuş uzantıya verilen ad
- karn
- (Osmanlı Dönemi) SUVER
- cok
- (Osmanlı Dönemi) REVK