boylama

listen to the pronunciation of boylama
التركية - الإنجليزية
longitude
(İnşaat,Teknik) stringer
boylamak
wind up
boylam
longitude

Distance per degree of longitude at equator. - Ekvatorda her boylam derecesi için mesafe.

boylam
(Askeri) line of longitude
boylam
(Matematik) longitudinal curve
boylamak
end up

I don't want to end up in prison. - Hapishaneyi boylamak istemiyorum.

boylamak
land in
boylamak
end up in
boylam
longitudes
boylam
meridian
boylam
angular distance measured east or west from the prime meridian (Geography)
boylamak
to make for, take off for
boylamak
to end up in (an undesirable place)
boylamak
to end up in, to land in
boylamak
fetch up
boylamak
to travel (the length of)
boylamak
to get to, arrive at
التركية - التركية
Entari
Boylamak işi
BOYLAM
(Osmanlı Dönemi) t. Yer yüzünde bir yerin başlangıç dairesine olan uzaklığının açı cinsinden değeri. Bak: Tul
Boylam
tul derecesi
Boylam
tul
Boylam
merdiyen
boylam
Yeryüzündeki herhangi bir noktanın meridyen dairesiyle başlangıç olarak alınan Greenwich gözlem evinin meridyen dairesi arasındaki açı değeri, tul, tul derecesi
boylam
Yeryüzündeki herhangi bir noktanın meridyen dairesiyle başlangıç olarak alınan Greenwich gözlem evinin meridyen dairesi arasındaki açı değeri, tul
boylamak
Düşmek
boylamak
Batmak
boylamak
Destan söylemek, anlatmak
boylamak
Yükselmek, çıkmak
boylamak
İstemeyerek bir yere gitme durumunda kalmak
boylamak
İstemeyerek bir yere gitme durumunda kalmak: "İkiniz de hapsi boylarsınız."- A. İlhan
boylamak
Boy ve hacmine göre ayırmak
boylamak
Yükselmek, çıkmak: "Fakat o dolu dizgin kırkı boylamış bir ateşle par par yanıyordu."- R. N. Güntekin
boylama
المفضلات