Tom dyed his hair dark brown.
- Tom saçını koyu kahverengine boyadı.
She dyed her white skirt red.
- O, beyaz eteğini kırmızıya boyadı.
The paint on the seat on which you are sitting is still wet.
- Oturduğun koltuktaki boya hâlâ ıslak.
The paint on the seat on which you are sitting is still wet.
- Oturduğun yerdeki boya hâlâ yaştır.
Not everyone who has a paintbrush in their hand is a painter.
- Ellerinde bir boya fırçası olan herkes bir ressam değildir.
Tom set down his paintbrush.
- Tom boya fırçasını yere koydu.
Apply two coats of the paint for a good finish.
- İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
The house needs a new coat of paint.
- Evin yeni bir kat boyaya ihtiyacı var.
He's laughing at me because my lips are stained with squid ink.
- Dudaklarım kalamar mürekkebi ile boyandığı için o bana gülüyor.
My hands are stained with paint.
- Ellerim boya ile lekelendi.
Adult coloring books have become popular recently.
- Yetişkin boyama kitapları son zamanlarda popüler hale geldi.
Coloring eggs is fun.
- Yumurta boyamak eğlenceli.
I like watercolors more than pastels.
- Ben suluboyayı pastel boyadan daha fazla seviyorum.