book store

listen to the pronunciation of book store
الإنجليزية - التركية
kitapçı

O, kitapçıdaki İngilizce yazılmış bir kitabı satın aldı. - He has bought a book written in English in the book store.

Ben bu kitabı istasyonun önündeki kitapçıda aldım. - I bought this book at the book store in front of the station.

kitapçı, kitap satan dükkân yada mağaza
bookstore
(Eğitim) kitapevi

Tom bir kitapevinde çalışıyor. - Tom works at a bookstore.

bookstore
kitapçı dükkanı

Şehir merkezinde onun bir kitapçı dükkânı var. - He has a bookstore in the center of the city.

bookstore
kitabevi

İstasyonun karşısındaki kitabevi çok büyük. - The bookstore across from the station is very large.

Evimin önünde bir kitabevi var. - There is a bookstore in front of my house.

bookstore
sahaf

Dün gece eve gitmeden önce bir sahafın önünde durdum ve uzun süredir aradığım bir kitabı buldum. - Last night I stopped in front of a used bookstore, before I got home, and found a book that I'd been looking for for a long time.

Geçen gün okuldan eve giderken bir sahafta durdum ve uzun süredir aradığım bir kitabı tesadüfen buldum. - The other day I stopped at a secondhand bookstore on my way home from school and happened to find a book I had been looking for for a long time.

bookstore
{i} kitapçı

Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti. - Tom and his grandmother went to the bookstore.

Bu bölgede çok az kitapçı var. - There are few bookstores in this area.

bookstore
{i} kitap evi

Kullanılmış kitap evine nasıl gidebilirim? - How do I get to the used bookstore?

bookstore
{i} kitapçı dükkânı [amer.]
bookstore
kitapçı dükkânı
الإنجليزية - الإنجليزية
book store

    التركية النطق

    bûk stôr

    النطق

    /ˈbo͝ok ˈstôr/ /ˈbʊk ˈstɔːr/

    علم أصول الكلمات

    [ 'buk ] (noun.) before 12th century. Middle English, from Old English bOc; akin to Old High German buoh book, Gothic boka letter.
المفضلات