bonvivant

listen to the pronunciation of bonvivant
ألمانية - التركية
m ehlikeyif
الإنجليزية - التركية
keyfine düşkün adam
lüks hayatı seven kimse
neşeli arkada
rake
{f} tırmıklamak
rake
{f} tırmıkla toplamak
rake
{i} tırmık

Tom bütün yaprakları tırmıkla topladı. - Tom raked up all the leaves.

Ben kömürleri tırmıkla topluyorum. - I'm being raked over the coals.

rake
eğrilmek
rake
eğim açısı
bon vivant
iyi yaşamasını seven
rake
hafif yan yatmak
rake
yana yatırmak
rake
eski çapkın
rake
{f} tırmıkla topla

Tom Mary'ye yaprakları tırmıkla toplaması için yardım etmek istedi fakat o tek tırmığı kullanıyordu. - Tom wanted to help Mary rake the leaves, but she was using the only rake.

Tom bütün yaprakları tırmıkla topladı. - Tom raked up all the leaves.

rake
{i} eğiklik
rake
through -i taramak, -i dikkatle gözden geçirmek. 4
rake
{f} yan yatmak (gemi)
rake
taramak
rake
hafif yan ya
rake
{i} hovarda
rake
meyletmek
rake
{i} uçarı
rake
(fiil) tırmıklamak, tırmıkla toplamak, taraklamak, arayıp taramak, araştırmak, taramak (silah), yan yatmak (gemi)
ألمانية - الإنجليزية
bon vivant
rake
bonvivant
المفضلات