The government should finance education more abundantly.
- Hükümet eğitimi daha bol miktarda finanse etmeli.
The troops had plenty of arms.
- Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
You promised that there would be plenty of hedgehogs in the village!
- Köyde bol miktarda kirpi olacağına söz verdin!
You have plenty of time to catch the train.
- Trene yetişmek için bol miktarda zamanın var.
He had plenty of money for his trip.
- Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı.