الإنجليزية - التركية
تعريف blue force reporting and tracking system في الإنجليزية التركية القاموس.
- brat
- şımarık çocuk
Bir şımarık çocuk gibi davranıyorsun.
-You're acting like a spoiled brat.
Bazı önde gelen tenis oyuncuları şımarık çocuklar gibi davranırlar.
-Some prominent tennis players behave like spoiled brats.
- brat
- yaramaz çocuk
- brat
- Yumurcak
- brat
- {i} velet; şımarık çocuk; arsız çocuk; piç kurusu
- brat
- afacan
- brat
- (isim) çocuk, velet, yumurcak
- brat
- {i} çocuk
Tom şımarık küçük bir çocuk.
-Tom is a spoiled little brat.
Tom arsız çocuklarını kontrol edemeyen ebeveynlerden nefret ediyor.
-Tom hates parents who don't control their bratty children.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف blue force reporting and tracking system في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- brat
blue force reporting and tracking system
الواصلة
Blue force reporting and tracking sys·temالتركية النطق
blu fôrs ripôrtîng ınd träkîng sîstımالنطق
/ˈblo͞o ˈfôrs rēˈpôrtəɴɢ ənd ˈtrakəɴɢ ˈsəstəm/ /ˈbluː ˈfɔːrs riːˈpɔːrtɪŋ ənd ˈtrækɪŋ ˈsɪstəm/
Resimler
المفضلات