blended, combined; intermingled; varied

listen to the pronunciation of blended, combined; intermingled; varied
الإنجليزية - التركية

تعريف blended, combined; intermingled; varied في الإنجليزية التركية القاموس.

mixed
karışık

O, ona karışık sinyaller verdi. - She gave him mixed signals.

Film karışık eleştiriler aldı. - The film received mixed reviews.

mixed
{s} karma

Bir kez daha karmaşık metaforlar kullanarak bir şarkı yazdı. - Once again he wrote a song using mixed metaphors.

Tom'un karmaşık duyguları vardı. - Tom had mixed feelings.

mixed
katkılı
mixed
fonograf
mixed
{f} karıştır

Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı. - Mary mixed the ingredients to make a cake.

Onu başka biriyle karıştırdı. - She mixed him up with someone else.

mixed
çeşitli
mixed
{f} karıştır: adj.karışık
mixed
karma karışık
mixed
{s} melez

Tamamen Asyalı gibi görünmesine rağmen Takahaşi'nin melez olduğunu duydum. - Although Takahashi looks completely Asian, I've heard he's of mixed blood.

mixed
karıştırılmış
mixed
{s} katışık
mixed
mixed marriage değişik din ve milletten
mixed
{f} karıştır: adj.karma
mixed
kanşık
mixed
mixed doubles tenis her iki tarafta birer kadınla birer erkek olarak oynanılan oyun
mixed
(Askeri) KARIŞIK: Topçuda; eşit miktarda hem havada hem satıhta paralanan bir grup atımın, yalnız paralanma yüksekliği için uygulanan atım kıymetlendirmesi
mixed
çiftler mixed fractiontam sayılı bayağı kesir mixed group karma grup
mixed
(sıfat) karışık, melez, karma, katışık, karışmış
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} mixed
blended, combined; intermingled; varied
المفضلات