I suggested that we bring the meeting to an end.
- Toplantıyı bitirmemizi önerdim.
The referee blew his whistle to end the match.
- Hakem maçı bitirmek için düdüğünü çaldı.
Having finished breakfast, I hurried to school.
- Kahvaltı bitirdikten sonra aceleyle okula gittim.
Mary wanted to finish making breakfast before Tom woke up.
- Mary Tom uyanmadan önce kahvaltı hazırlamayı bitirmek istedi.
I never thought we'd end up like this.
- Sonunda böyle bitireceğimizi asla düşünmedim.
I never imagined we'd end up like this.
- Böyle bitireceğimizi asla hayal etmedim.
I have to conclude this deal within a week.
- Bir hafta içinde bu anlaşmayı bitirmek zorundayım.
That concludes our business.
- O, işimizi bitiriyor.
Ann has just finished writing her report.
- Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
I'll be with you as soon as I finish this job.
- Bu işi bitirir bitirmez seninle birlikte olacağım.
I finished writing the report.
- Raporu yazmayı bitirdim.
My elder brother finished his homework very quickly.
- Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi.
Sami finished the transaction and left.
- Sami işlemi bitirdi ve ayrıldı.