birtakım

listen to the pronunciation of birtakım
التركية - الإنجليزية
some, a certain number of
some, a certain number of, certain
a number of

Tom told a number of off-colour jokes at his farewell dinner, and some of his colleagues were offended. - Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu.

I have a number of influential friends. - Birtakım nüfuz sahibi arkadaşlarım var.

several

In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira. - Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.

sundry
some

I hear he met with some kind of misfortune while he was in Europe. - O, Avrupa'dayken birtakım talihsizliklerle karşılaştığını duydum.

We are always exposed to some kind of danger. - Her zaman birtakım tehlikeye maruz kalırız.

التركية - التركية
Belirsiz olarak çokluğu anlatır (nitelediği isim çokluk biçimde olur), kimi, bazı
BiRTAKIM
Belirsiz olarak çokluğu anlatır (nitelediği isim çokluk biçimde olur), kimi, bazı: "Aklından son süratle birbirini tutmaz, birtakım düşünceler geçiyordu."- H. Taner
birtakım
المفضلات