bir taraftan

listen to the pronunciation of bir taraftan
التركية - الإنجليزية
on the one hand

I called you, on the one hand to invite you out to eat, and on the other to tell you my son is going to get married. - Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.

On the one hand we suffered a heavy loss, but on the other hand we learned a great deal from the experience. - Bir taraftan ağır kayıplar verdik fakat diğer taraftan deneyimden birçok şey öğrendik.

on one hand

On one hand he praised my report, but on the other hand he criticized it. - O, bir taraftan raporumu methetti diğer taraftan onu eleştirdi.

in one sense
bir taraftan öbür tarafa yuvarlanmak
roll over
bir taraf
party
bir taraf
one-side
التركية - التركية

تعريف bir taraftan في التركية التركية القاموس.

Bir taraf
(Osmanlı Dönemi) ZUBE
bir taraftan
المفضلات