bir sefer

listen to the pronunciation of bir sefer
التركية - الإنجليزية
one time

The clinic allowed only two visitors per patient at any one time. - Klinik, bir seferde hasta başına iki ziyaretçiye izin verdi.

How many books can I take out at one time? - Ben dışarıya bir seferde kaç tane kitap alabilirim?

on one occasion; "once I ran into her"
{i} once, single occurrence
bir dahaki sefer
next time

We'll meet next time at ten o'clock, June the first, next year. - Bir dahaki sefere saat onda, 1 Haziran'da, gelecek sene buluşacağız.

Next time you come to see me, I will show you the book. - Bir dahaki sefere beni görmeye geldiğinde, sana kitabı göstereceğim

bir sefer
المفضلات