Tom is only a few inches taller than Mary.
- Tom Mary'den sadece bir kaç inç daha uzundur.
We almost got caught a few times.
- Biz neredeyse bir kaçkez yakalandık.
It took me several hours to write it.
- Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
The value of the painting was estimated at several million dollars.
- Resmin tahmini değeri birkaç milyon dolar.
My father bought some CDs for my birthday.
- Babam, doğum günüm için bana birkaç CD aldı.
My mother made some new clothes.
- Annem bana birkaç yeni giysi yaptı.
You can't be hungry. You had a snack a few minutes ago.
- Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.
I visited Romania a few years ago.
- Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.
You can't be hungry. You had a snack a few minutes ago.
- Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.
Only a few people showed up on time.
- Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
Tom has a couple of friends in Boston.
- Tom'un Boston'da birkaç arkadaşı var.
Tom put up with the pain for a couple of weeks before finally going to the hospital.
- Sonunda hastaneye gitmeden önce, Tom ağrıya birkaç hafta dayandı.
Tom and Mary have gone swimming together a number of times.
- Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler.
Tom died a number of years ago.
- Tom birkaç yıl önce öldü.
There were multiple disclaimers at the start of the video.
- Videonun başında birkaç feragatname vardı.
The judge was forced to slam her gavel down multiple times in order to restore order to the court.
- Hakim mahkemeye düzeni sağlamak için birkaç sefer tokmağı aşağı vurmak zorunda kaldı.
Tom and Mary have gone swimming together a number of times.
- Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler.
A number of students are absent today.
- Bugün birkaç öğrenci eksik.
Tom was among the few who survived.
- Tom hayatta kalan birkaç kişi arasındaydı.
Tom is one of the few people I can trust.
- Tom güvenebileceğim birkaç kişiden biridir.
Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death.
- Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölümle sonuçlanabilir.
If you have any interesting books, lend me some.
- İlginç kitapların varsa, bana birkaç tane ödünç ver.