bir kaç

listen to the pronunciation of bir kaç
التركية - الإنجليزية
a few

Tom nodded his head a few times. - Tom bir kaç kere başını salladı.

Tom is only a few inches taller than Mary. - Tom Mary'den sadece bir kaç inç daha uzundur.

a number of
a small number of
birkaç
several

It took me several hours to write it. - Onu yazmak birkaç saatimi aldı.

The temperature fell several degrees. - Sıcaklık birkaç derece düştü.

birkaç
some

My mother made some new clothes. - Annem bana birkaç yeni giysi yaptı.

He got a broken jaw and lost some teeth. - Kırık bir çenesi var ve birkaç dişini kaybetti.

birkaç
{s} a few

Only a few people understood me. - Sadece birkaç kişi beni anladı.

Only a few people showed up on time. - Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.

birkaç
few

Only a few people showed up on time. - Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.

You can't be hungry. You had a snack a few minutes ago. - Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.

birkaç
couple

A couple of flights were delayed on account of the earthquake. - Depremden dolayı birkaç uçuş ertelendi.

I've seen a couple of Kurosawa's films. - Kurosawa'nın filmlerinden birkaçını izledim.

birkaç
number of

A number of friends saw him off. - Birkaç arkadaş onu uğurladılar.

Tom died a number of years ago. - Tom birkaç yıl önce öldü.

birkaç
deux
birkaç
multiple

There were multiple disclaimers at the start of the video. - Videonun başında birkaç feragatname vardı.

The judge was forced to slam her gavel down multiple times in order to restore order to the court. - Hakim mahkemeye düzeni sağlamak için birkaç sefer tokmağı aşağı vurmak zorunda kaldı.

birkaç
one or two
birkaç
a number of

A number of students are absent today. - Bugün birkaç öğrenci eksik.

A number of friends saw him off. - Birkaç arkadaş onu uğurladılar.

birkaç
the few

Tom was among the few who stayed and helped. - Tom kalan ve yardım eden birkaç kişinin arasındaydı.

Tom is one of the few people I can trust. - Tom güvenebileceğim birkaç kişiden biridir.

birkaç
few of
birkaç
several of
bir sonraki yarışta kaç tane bahis yatırılabilir
How many bets can one make on the next race
birkaç
a few, some, several
birkaç
leveret
birkaç
{s} sundry
birkaç
any

You must not eat anything for a few days. - Birkaç gün bir şey yememelisin.

If you have any interesting books, lend me some. - İlginç kitapların varsa, bana birkaç tane ödünç ver.

التركية - التركية

تعريف bir kaç في التركية التركية القاموس.

Birkaç
üç dört
birkaç
Çok olmayan, az sayıda, az: "Sade birkaç, nöbetçi görünüyordu."- Y. K. Beyatlı
birkaç
Çok olmayan, az sayıda, az