Another ten minutes' walk brought us to the shore.
- On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.
- Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
In other words, you should doubt common sense.
- Başka bir deyişle, sağduyudan şüphe etmelisin.
In other words, I don't like to work with him.
- Başka bir deyişle, onunla çalışmayı sevmiyorum.
I'd like to exchange this book for another one.
- Bu kitabı başka bir tanesiyle değiştirmek istiyorum.
I don't like this room. May I have another one?
- Bu odayı sevmiyorum. Başka bir tane alabilir miyim?
We have to go somewhere else.
- Başka bir yere gitmemiz gerekiyor.
Could you put this bag somewhere else?
- Bu çantayı başka bir yere koyar mısın?