bir ara

listen to the pronunciation of bir ara
التركية - الإنجليزية
some time or other
a) for a moment b) some time
whenever
incidentally
some time

We must get together for a drink some time. - Bir ara bir içki için buluşmalıyız.

We'll meet some time soon. - Yakında bir ara buluşuruz.

sometime

Come and see us sometime. - Bir ara bizi görmeye gel.

I'd like to come around to your house sometime. - Ben, bir ara evinize uğramak istiyorum.

bir ara/aralık
1. at one point, for a while, for a short period. 2. when one has a free moment, when one has a chance: Bir ara bana uğrayıver. Drop by when you have a free moment
التركية - التركية
Geçmişte bir zaman
Kısa bir süre
bir aralık
bir ara
المفضلات