تعريف bir şekilde في التركية الإنجليزية القاموس.
- anywise
- one way or another
I'll get the money from Tom one way or another.
- Tom'dan parayı bir şekilde alacağım.
We'll have to pay back that loan one way or another.
- Bu krediyi bir şekilde geri ödemek zorunda kalacağız.
- somehow
In the end I ran to the station, and somehow got there on time.
- Sonuçta istasyona koştum ve bir şekilde tam vaktinde oraya ulaştım.
I must have it done somehow by six.
- Saat altıya kadar bir şekilde onu yaptırmalıyım.
- somewhat
He's somewhat hard of hearing, so please speak louder.
- O, bir şekilde zor işitiyor, bu yüzden lütfen yüksek sesle konuşun.
You have to be somewhat to blame for that.
- Onun için bir şekilde suçlu olmak zorundasın.
- funnily
- one ways
- in the some way
- in a manner
- someway
- düzgün bir şekilde
- properly
Musical talent can be developed if it's properly trained.
- Düzgün bir şekilde eğitilirse müzikal yetenek geliştirilebilir.
Tom doesn't know how to treat his employees properly.
- Tom çalışanlarına düzgün bir şekilde nasıl davranacağını bilmiyor.
- uygun bir şekilde
- properly
I don't know how to speak French properly.
- Uygun bir şekilde nasıl Fransızca konuşulduğunu bilmiyorum.
We're going to do it properly.
- Biz onu uygun bir şekilde yapacağız.
- basit bir şekilde
- simply
- beklenmedik bir şekilde
- unexpectedly
- nazik bir şekilde
- gently
- sade bir şekilde
- simply
Would you please explain it more simply?
- Lütfen onu daha sade bir şekilde açıklar mısın?
- berbat bir şekilde
- badly
Mary has been badly let down.
- Mary berbat bir şekilde hayal kırıklığına uğratıldı.
The badly burnt pilot was still in the cockpit.
- Berbat bir şekilde yanmış pilot hâlâ pilot kabinindeydi.
- bilinçli bir şekilde
- consciously
- ciddi bir şekilde
- severely
The food on this cruise made me severely constipated.
- Bu gemi yolculuğundaki yiyecek beni ciddi bir şekilde kabız etti.
Such a thing is considered theft and it has to be punished severely.
- Böyle bir şey hırsızlık olarak kabul edilir ve ciddi bir şekilde cezalandırılmak zorundadır.
- dikkatli bir şekilde
- rigorously
- dinç bir şekilde
- vigorously
- komik bir şekilde
- ridiculously
- kusursuz bir şekilde
- flawlessly
- mükemmel bir şekilde
- flawlessly
- suçsuz bir şekilde
- innocently
- tutumlu bir şekilde
- economically
- yumuşacık bir şekilde
- smoothly
- zorlayıcı bir şekilde
- (Hukuk) drastically
- kararlı bir şekilde
- firmly
I shall never forgive Gilbert Blythe, said Anne firmly.
- Anne kararlı bir şekilde Gilbert Blythe'ı asla affetmeyeceğim dedi.
- -ecek bir şekilde
- so as to
- adil bir şekilde
- fairly
- adil bir şekilde
- impartially
- adil bir şekilde
- justly
- adil bir şekilde davranmak
- do justice
- aptal bir şekilde
- witlessly
- belirgin bir şekilde
- prominently
- benzersiz bir şekilde
- incomparably
- berbat bir şekilde
- terribily
- bilinçli bir şekilde
- facultatively
- ciddi bir şekilde
- staidly
- cimri bir şekilde
- shabbily
- derin bir şekilde
- abstrusely
- dikkatli bir şekilde
- shyly
- dikkatli bir şekilde
- over
- dindar bir şekilde
- piously
- dindar bir şekilde
- godly
- dindar bir şekilde
- devoutly
- durgun bir şekilde
- lifelessly
- duygusal bir şekilde
- sentimentally
- dürüst bir şekilde
- aboveboard
- dürüst bir şekilde
- fair and square
- düzgün bir şekilde
- correctly
- efemine bir şekilde
- effeminately
- emniyetli bir şekilde
- securely
- engelleyici bir şekilde
- frustratingly
- erdemli bir şekilde
- virtuously
- esnek bir şekilde
- flexibly
- estetik bir şekilde
- aesthetically
- etkileyici bir şekilde
- movingly
- etkili bir şekilde
- tellingly
- etkili bir şekilde
- effectively
- etkili bir şekilde
- effectually
- evcil bir şekilde
- tamely
- farklı bir şekilde
- otherwise
- garip bir şekilde
- exotically
- garip bir şekilde
- spookily
- giderek artan bir şekilde
- increasingly
- gururlu bir şekilde
- pontifically
- güvenilir bir şekilde
- reliably
- güçlü bir şekilde
- influentially
- güçlü bir şekilde
- powerfully
- hakaret edici bir şekilde
- offensively
- hassas bir şekilde
- sensitively
- hevesli bir şekilde
- fervently
- hilesiz bir şekilde
- artlessly
- hissiz bir şekilde
- numbly
- huysuz bir şekilde
- perversely
- huysuz bir şekilde
- acrimoniously
- hırslı bir şekilde
- envyingly
- hırslı bir şekilde
- ambitiously
- inanılmaz bir şekilde
- incredibly
- incelikli bir şekilde
- deliberately
- incitici bir şekilde
- hurtfully
- isimsiz bir şekilde
- anonymously
- istekli bir şekilde
- wishfully
- kederli bir şekilde
- sorrowfully
- kinci bir şekilde
- revengefully
- komplike bir şekilde
- confusingly
- korkunç bir şekilde
- horribly
Everything went horribly wrong.
- Her şey korkunç bir şekilde yanlış gitti.
- korkunç bir şekilde
- appallingly
- korkunç bir şekilde
- direly
- korkunç bir şekilde
- terribly
That would be terribly wrong.
- O korkunç bir şekilde yanlış olurdu.
Serbian trains are terribly slow.
- Sırp trenleri korkunç bir şekilde yavaş...
- korkunç bir şekilde
- horridly
- korkutucu bir şekilde
- frighteningly
- kusursuz bir şekilde
- faultlessly
- kutsal bir şekilde
- solemnly
- kırık bir şekilde
- effeminately
- kısır bir şekilde
- barrenly
- kızgın bir şekilde
- wrathfully
- lezzetli bir şekilde
- appetizingly
- makul bir şekilde
- sanely
- makul bir şekilde
- sensibly
- muhafazakar bir şekilde
- conservatively
- mutlu bir şekilde
- happily
The girl is reading happily.
- Kız mutlu bir şekilde okuyor.
The story ends happily.
- Hikaye mutlu bir şekilde sona erer.
- mutlu bir şekilde
- blithely
- mutlu bir şekilde yaşamak
- tick
- mükemmel bir şekilde
- wonderingly
- mükemmel bir şekilde
- gloriously
- narin bir şekilde
- ethereally
- nazik bir şekilde
- sociably
- nazik bir şekilde
- courteously
- nazik bir şekilde
- thoughtfully
- nesnel bir şekilde
- impartially
- nesnel bir şekilde
- objectively
- olumlu bir şekilde
- positively
- patlamak (olumlu bir şekilde)
- boom
- pratik bir şekilde
- practically
- rahat bir şekilde oturmak
- settle down
- samimi bir şekilde
- warmly
- sinirlendirici bir şekilde
- gallingly
- sivri bir şekilde
- pungently
- sıkıcı bir şekilde
- flatly
- tehdit edici bir şekilde
- minaciously
- tehlikeli bir şekilde
- precariously
- tehlikesiz bir şekilde
- benignly
- tembel bir şekilde
- vacuously
- temiz bir şekilde
- cleanly
- tertemiz bir şekilde
- immaculately
- tiksindirici bir şekilde
- shockingly
- tiksindirici bir şekilde
- heinously
- tutumlu bir şekilde
- thriftily
- uygunsuz bir şekilde
- unbecomingly
- uygunsuz bir şekilde
- improperly
- uykulu bir şekilde
- sleepily
- uykusu gelmiş bir şekilde
- sleepily
- uyumlu bir şekilde
- comply
- verimli bir şekilde
- productively
- verimli bir şekilde
- plentifully
- verimli bir şekilde
- efficiently
Tom is a good employee. He gets things done quickly and efficiently.
- Tom iyi bir çalışandır. O işleri hızlı ve verimli bir şekilde yaptırır.
John runs the family business very efficiently.
- John aile şirketini çok verimli bir şekilde işletiyor.
- yeteneksiz bir şekilde
- ineptly
- yorgun bir şekilde
- wearily
- yıkıcı bir şekilde
- destructively
- zarif bir şekilde
- graciously
- zevkli bir şekilde
- tastefully
- zevkli bir şekilde
- tastily
- çok düzenli bir şekilde
- in apple-pie order
- üzgün bir şekilde
- wretchedly
- baştan savma bir şekilde
- In a slapdash manner, perfunctorily
- birşekilde
- somehow
- düzenli bir şekilde
- on a regular basis
- müthiş bir şekilde
- awfully
- pratik bir şekilde
- in a practical way