bir, tek

listen to the pronunciation of bir, tek
التركية - الإنجليزية

تعريف bir, tek في التركية الإنجليزية القاموس.

bir tek
only

Only those who believe in the future believe in the present. - Bir tek geleceğe şu inananlar, o ana inanır.

Everyone has a house to go to, a home where they can find shelter. My house is the desert, my home the barren heath. The north wind is my fire, the rain my only bath. - Herkesin gidebileceği bir evi, sığınabileceği bir yuvası var. Benim evim çöllerdir, yurdum çorak topraklar. Kuzey rüzgarı ışığım, yağmurda bir tek paklanırım.

bir hizmet sürecinin tümünün tek bir müessese tarafınca üstlenilmesi
(Hukuk) one stop shop
bir tek
one and only
bir tek
nothing else
bir tek
nothing but
bir tek
solely
bir tek
solitarily
bir tek olay için bulunmuş sözcük
nonce word
bir tek yön bilet lütfen
a one-way ticket please
tek bir
single

Did God really create the earth in a single day? - Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?

I don't have a single enemy. - Benim tek bir düşmanım yok.

tek bir kelime etmemek
to clam up
tek bir konuyu inceleyen yazı
monograph
tek bir çerçeveye almak
(Hukuk) comprise within a single framework
tek bir ürün ticareti
one line business
tek kapılı bir araba kiralamak istiyorum
I'd like to rent a two door car
tek kişilik bir oda
single room

I want a single room if possible. - Mümkünse tek kişilik bir oda istiyorum.

I'd like a single room. - Tek kişilik bir oda istiyorum.

التركية - التركية
yek
(Osmanlı Dönemi) vâhid
bir, tek
المفضلات