She has an encyclopedic knowledge of cooking.
- Yemek pişirme hakkında her şeyi bilir.
The dissemination of scientific knowledge is essential.
- Bilimsel bilginin dağıtımı önemlidir.
I gave him what little information I had.
- Ne biliyorsam ona söyledim.
Do you know where to go or who to ask for information?
- Bilgi için nereye gideceğini ya da kime soracağını biliyor musun?