Even if the villages of this region have been destroyed, their names will never be erased from history.
- Bu bölgenin köyleri yok edilmiş olsa bile isimleri tarihten asla silinmeyecektir.
She will come even if she is tired.
- O, yorgun olsa bile gelecektir.
The boy's expression showed his disappointment, but even so he looked up at our faces with a glimmer of hope.
- Çocuğun ifadesi hayal kırıklığını gösterdi, ama öyle olsa bile o umut ışığı ile yüzümüze baktı.
Even so, you are a human.
- Öyle olsa bile, sen bir insansın.
Even though it's small, it's still a great car.
- Küçük olsa bile hala harika bir arabadır.
Tom said he didn't care about Mary's past even though he really did.
- Tom gerçekten ilgilenmiş olsa bile Mary'nin geçmişiyle ilgilenmediğini söyledi.