bezog

listen to the pronunciation of bezog
ألمانية - التركية
ilgili
الإنجليزية - التركية

تعريف bezog في الإنجليزية التركية القاموس.

covered
örtülü

O sadece bir el havlusuyla örtülü olarak duştan geldi. - She, covered only with a handtowel, came from the shower.

Karlarla örtülü şu dağa bak. - Look at that mountain which is covered with snow.

covered
{s} kapatılmış
covered
(Askeri) KAPALI, ÖRTÜLÜ, MESTUR: Bknz. "cover" ve "exposed"
covered
{s} kaplanmış

Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha! - Seeing the face of his wife covered in green spots, he had a heart attack. Yet another victim of the killer cucumber!

O tamamen boyayla kaplanmıştı. - He was covered all over with paint.

covered
kaplanmak
covered
(Dilbilim) dar
covered
kapaklı
covered
kapanmak
covered
(Ticaret) karşılığı olan
covered
(Ticaret) güvenceli
correlated
{f} ilişkili ol
covered
(Ticaret) açık değil
correlated
ilişkili ol(mak)
covered
kapsa(mak)
covered
{s} saklı
covered
(sıfat) kapalı, kapatılmış, örtülü, saklı, kaplı, kaplanmış
covered
{s} kapalı
covered
kapsa

Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil. - Tom is no longer covered by his parents' health insurance.

Kaza hasarları garanti kapsamında değildir. - Accidental damage isn't covered by the warranty.

ألمانية - الإنجليزية