I met a certain gentleman at the station.
- İstasyonda güvenilir bir beyefendiyle karşılaştım.
Tom was every inch a gentleman.
- Tom'un her inçi bir beyefendi idi.
A gentleman called in your absence, sir.
- Siz yokken bir beyefendi aradı, efendim.
Sir Harold is a fine English gentleman.
- Sir Harold kibar bir İngiliz beyefendisi.
You're a creep, Mister!
- Siz bir pisliksiniz, Beyefendi!
Why don't you try to behave like a gentleman?
- Niçin bir beyefendi gibi davranmaya çalışmıyorsun?
Why don't you give your seat to that old gentleman?
- Koltuğunu neden şu yaşlı beyefendiye vermiyorsun?