Hiçbir şeyi kanıtlamak zorunda değilim.
- Ich muss überhaupt nichts beweisen.
Bize hiçbir şey kanıtlamak zorunda değilsin.
- Du musst uns nichts beweisen.
Bir sonraki problemi tahtada göstermek ister misin?
- Would you demonstrate the next problem at the board?
Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
- You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
Gösterilecek birçok şey var.
- There's still a lot to demonstrate.
Öğrenciler, yeni hükümete karşı gösteri düzenlediler.
- The students demonstrated against the new government.
Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti.
- The teacher demonstrated the idea with an experiment.
I don't know how to demonstrate it, since it's too obvious!
- Ich weiß nicht, wie ich es beweisen soll, so selbstverständlich wie es ist!