Bu rapor, onun ihanetini doğruluyor.
- This report confirms his betrayal.
Bu, entrika, aşk, ihanet ve sırlarla dolu bir hikaye.
- This is a story full of intrigue, love, betrayal and secrets.
Çevirmek ihanet etmektir.
- To translate is to betray.
Arkadaşlarıma ihanet etmektense ölmeyi tercih ederim!
- I'd rather die than betray my friends!
Biz ona bir kahraman dedik ama o bize ihanet etti.
- We called him a hero, but he betrayed us.
Sana ihanet etmeyeceğim.
- I am not going to betray you.